Abuzer Akbıyık’ın ilk şiiri 1975 yılında Eskişehir’deki Hakimiyet Gazetesi’nde yayınlandı. Kitapta, Akbıyık’ın  43 yıl içinde yazdığı şiirlerden bir güldeste yer almaktadır. 130 sayfa ve 10 bölümden oluşan kitapta, çeşitli konularda yazılmış 74 şiir yer almaktadır.  Şanlıurfa’da Nova Copy Center Matbaasında basılan kitapta; Hayat, Siyaset, Türküler, Çocuk, İstanbul, Gurbet, Ortadoğu, Urfa üzerine yazılmış şiirler ile yazdığı hoyrat ve maniler yer almaktadır.  

Kitabın giriş bölümünde “Şiir; duygu ve düşüncelerin rafine edilmiş halidir.” diyerek şiiri tarif eden Akbıyık,  Şiirde ne olmalıdır? Sorusunu şu şekilde cevaplandırmaktadır. “Şiirde, sevgi, aşk ve muhabbet olmalıdır. Şiirde duygu, bilgi, fikir ve sanat olmalıdır. Şiirde derinlik ve gizem olmalıdır. Şiirde müzik olmalı, kelimeler adeta dans etmelidir…. Şiir; duygulandırmalı, hüzünlendirmeli, düşündürmeli, bazen hüngür hüngür ağlatıp, bazen güldürmeli, bazen de hayallere daldırıp, sizi diyardan diyara götürmelidir. Şiir, bazen kulağınıza, bir bülbülün sesini, burnunuza bir dağ çiçeğinin kokusunu getirmelidir. Şiir, bazen içinizi ısıtmalı, bazen de titretmelidir. Şiir size, bazen Allah’ı, bazen Peygamberimiz Muhammet Mustafa’yı hatırlatmalı, gözlerinizin önüne, bazen cenneti, bazen de cehennemi getirmelidir. Şiir bazen din, vatan ve bayrak sevgisini dile getirmeli, duygularınızı coşturmalıdır. Bir şiir bu duygulardan hiçbirini size tattırmıyorsa “o zaman bu şiir değil, paçavradır, yırtın atın derim. “ Halk kültürü ile ilgili yıllardan beri araştırma ve derlemeler yaptığını, Halk edebiyatından pek çok şairin şiirlerini okuduğunu ve etkilendiğini belirten Akbıyık, “Şiirlerimin pek çoğu geleneksel halk edebiyatı türündedir, bu nedenle,  bazı  şiirlerimde Karacaoğlan’ın sesini, bazılarında da Yunus’un nefesini bulursunuz.” dedi.

Muhabbet Şiir kitabını PDF olarak bilgisayarına indir

Muhabbet Şiir kitabını Dijital Kitap olarak oku 

Şiirlerinden Örnekler

“Ağlar mısın” şiirinde;

Yıllar geçti aylar uçtu

Gençliğine ağlar mısın

Saçlarına karlar düştü

Sular gibi çağlar mısın

“Geçsem bir türlü geçmesem bir türlü” şirinde

Elden ele sunar dolu şerbeti  

İçsem bir türlü, içmesem bir türlü 

Baldan tatlı bu dünyanın nimeti 

Geçsem bir türlü, geçmesem bir türlü

“Efendim” Şiirinde şöyle diyor;

Kime ne dedim kime ne ettim

Bahçeme giren yoktur efendim

Bedenim çiçek, kalbim gülistan

Gülümü deren yoktur efendim

“Vatandan Ayrı Diyar-I Gurbette” şiirinde;

Vatandan ayrı diyar-ı gurbette

Garibin köprüsü geçilmez imiş

Türlü sıkıntıda, dertte mihnette

Garibin kapısı açılmaz imiş

“Ben seni unutmadım” şiirinde ise

Urfa bir yana düştü ben de bir yana

Oğlundan kızından, hiç ayrılır mı ana

Gurbet ele düştüm, kimsesiz kaldım

Söyleyin dostlar buna can nasıl dayana

     Her zaman gönlümdesin, ana vatanım Urfa

    Ben seni unutmadım, sen de beni unutma